Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp, seçim sonrası büyüme ve ilgiye ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İlk çeyrek için büyüme beklediklerini ancak seçimden sonra farklı senaryolar olacağı için kesin bir şey söylemenin zor olacağının altını çizen Demiralp, seçim sonrası büyümede yavaşlama beklediklerini söyledi.
Enflasyonla ilgili de değerlendirmede bulunan Demiralp, “Enflasyon pahasına büyümemizin nedeni daha fazla istihdam yaratmak ve işsizliği azaltmaktır. Geçen yıl işsizlik bir puan düştü, peki ödediğimiz maliyete değdi mi? Yüzde 65’lik bir manşet enflasyon artışı var. İşsizliğin yüzde 1 azalmasına karşı toplumun yüzde 100’ünün yoksullaştığını düşündüğümüzde maliyetine değer mi? Bunu düşünmek zorundayız” dedi.
Seçim sonrasına ilişkin değerlendirmelerini paylaşan Demiralp, büyümenin yılın ilk çeyreğinde devam edeceğini ancak seçimden sonra bir yavaşlama olacağını belirterek, şunları kaydetti:
“Seçim sonrası dönemden bahsedecek olursak, Koç Üniversitesi’ndeki arkadaşlarımla bir büyüme projeksiyonu yaptık. Bu yılın ilk içeriği hakkında tahminlerde bulunmak mümkün çünkü seçim sonrası farklı senaryolar konuşulacak. İlk çeyrekte büyüme bekliyoruz, önemli olan negatif reel faiz, bu ortamda insanlar benim mevduatlarım eridiği için tüketmeyi tercih ediyor ve daha fazla enflasyon geleceğini düşündükleri için tüketip harcamaya yöneliyorlar. Bu da bizi ilk çeyrekte 4,7 büyüme iddiasına getiriyor.”
Seçim sonrası para politikalarına ilişkin de açıklamalarda bulunan Demiralp, iki senaryo olacağını belirterek şunları söyledi:
“Yılın ikinci çeyreğinde ister elektrik tüketiminde, ister banka kredilerinde olsun, ister sıkılaştırma olsun, bir yavaşlama bekliyoruz, artan enflasyonun alım gücünü düşürmeye başladığına dair işaretler bir yavaşlama olacağını gösteriyor. Seçim sonrası para politikaları deyince aklımıza iki senaryo gelebilir; Biri Millet İttifakı’nın meclisi alması, diğeri ise Millet İttifakı’nın meclisi alması… Bu iki ucun nasıl bir siyaset uygulayacağı daha net. Millet İttifakı, kademeli normalleşme olacağını ve bir oran artışının makul göründüğünü söylüyor. İlk etapta 15 baz puan faiz artırımı mümkün. Şu anda mevduat faizleri o seviyede ve bu fiyatlamalar serbest piyasada oluşmaya başlayabilir. Mevcut konjonktür devam ederse kolay bir faiz artışı ve normalleşme olacağını düşünmüyorum. Mehmet Şimşek ile görüşmeler var, Cumhurbaşkanımız seviyesinden sinyaller gelse de mevcut politikaların devam edeceği, faiz indirimlerinin devam edeceği konusunda çok netiz ama mevcut sistemde büyüme negatife dönünce, Normalleşme olabilir.”
